Anı yaşamak nedir?

Bugünün içinde kalabilmeyi ne kadar başarabiliyoruz?

Bugün içinde tüm hayatı barındırıyor aslında. Bugün hem geçmiş hem de gelecektir. “carpe diem”, anı yaşa, anda kal, şu anın tadını çıkar… hep duyuyoruz bunları. Acaba ne anlıyoruz bu duyduklarımızdan. Kimisine fazla uçarı geliyor. Bu kadar dert varken bu kadar yaşam mücadelesi varken nasıl yarını düşünmem nasıl günlük yaşayan bir insan gibi yaşarım?

Bu tamamen bizim bakış açımızla ilgili bir durum. Anı yaşamak, anın tadını çıkarmak elbette çok önemli. Çok anlamlı. “Şimdi gülüyorum ama sonra nolacak eyvah!” tuzağına düşersek yandık anın tüm tadı kaçtı. Klişe bir sözün dediği gibi dün gitti, yarın meçhul ve tek bir an var şu an.

Bu yaşam tarzı sanki sadece belli kişilere, kendine hippi tarzı bir yaşam seçen kişilere hitap ediyormuş gibi görünüyor. Ben bugüne ve ana bakmayı biraz daha farklı bir açıdan değerlendirdiğim için bunu böyle düşünmüyorum. Elbette her yaşam şekli için uyarlayabiliriz bunu.

Ben esas yapmamız gerekenin şu olduğuna inanıyorum; bugünü iyi bir dün, yarını iyi bir bugün yapmaya çalışarak yaşamak. Dün geçti. Dün yaşananlarla geldin bugüne; şükür et, ders çıkar, uygula… Yarın, henüz gelmedi; umut et, iyiye inanıp sabret, hisset, heyecanını yitirmeden oraya git. An, bugün, şu an… aslında ne kadar çok zaman barındırıyor. Bunun ne kadar farkındayız acaba.

Dün bugünü iyi bir gün yapamadıysan, bugün kötü bir dün hatırlarsın. Bugün en değerli varlığın olan kendin için dünden gelen olumsuzlukları gereken süzgeçten geçirmezsen kötü bir yarına gideceksin. Bugün ne kadar iyi olursa o kadar iyi bir yarın hazırlarsın.

İşte bu yüzden zaman ve an bir tane ve o da bugün. Bugünü nasıl geçirirsek hayatımız, anılarımız bundan ibaret olacak. Bugünü nasıl yaşarsak kendimize hazırladığımız gelecek öyle olacak.

Bunu hayattaki her şey için uygulayabiliriz. Geleceği aynı zamanda ölümden sonraki yaşam olarak gören biri, üniversite sınavına hazırlık sürecinden geçen bir genç ya da sadece iyi bir insan olma telaşında olan biri olalım fark etmez. Bugünden ibaretiz. Bugün ne yaparsak neye inanırsak yarın o olacağız ve dünü öyle hatırlayacağız. Bir bugüne ne kadar çok şey sığıyor öyle değil mi?